WhatsApp
MEŞHER: Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar
300 X 250 Reklam Alanı

Koç Kültür Kurumu: MEŞHER

 

İstiklal caddesinde yer alan Meymenet Han eski adıyla Freedman apartmanı artık Koç Kültür Kurumuna ait ve Meşher adıyla sergi salonlarını İstanbullulara açıyor. Jacques Pervititch ‘in 1932 de yaptığı haritasında binadan Meymaret Han diye bahsediliyor. Cumhuriyet döneminde de adı Meymenet Han olarak değişiyor. 2009 yılında restorasyonu tamamlanan han 2018 yılına kadar yine Vehbi Koç Vakfına ait çağdaş Sanat Alanı Arter’e ev sahipliği yaptı. 2019 yılında  Meşher adıyla İstanbullularla buluştu.. Osmanlı Türkçesinde sergi mekânı anlamına gelen Meşher sadece sergi mekânı olarak kalmayıp kültür sanatın merkezi olmayı hedefliyor.

Bu hedefin peşinde sergilere ve çeşitli etkinliklere yer veriyor.

Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisini kaçırmayın. İstiklal caddesine çıktıysanız eğer 211 numarada Meşhere uğrayın ücretsiz olarak gezebileceğiniz bu sergi henüz betonlaşmamış İstanbul’un güzel siluetleriyle dolu. Bir derin nefes alın ve eski İstanbul’u içinize çekin. Henüz vaktiniz varken bu güzel sergiyi gidin… Sergi 26 Mayıs da kalkacak bahar aylarını güzel değerlendirin…

 

Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisinin küratörlüğünü Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı üstleniyor. Ömer Koç Koleksiyonu’nda yer alan çeşitli nadide eserlerden oluşan sergi, İstanbul’un Osmanlı payitahtı olduğu, 15. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine uzanan bir zaman dilimini kapsıyor. Şehrin zengin bir görsel kaydı niteliğindeki sergide geniş açılı İstanbul manzaralarını gösteren tablolardan gravürlere, nadir kitaplardan albümlere, panoramik fotoğraflardan Yadigâr-ı İstanbul objelerine 100’ün üzerinde eser yer alıyor.  
Sergideki eserlerin üreticileri de büyük çeşitlilik gösteriyor. Gemi kaptanından seyyahlara, askerlerden elçilere, yazar, ressam ve fotoğrafçılardan mimar ve şehir plancılarına kadar Batılılar tarafından bazen politik veya askeri bazen estetik amaçlarla üretilen eserlerde farklı teknikler öne çıkıyor. Yapıldıkları dönemin diplomatik ilişkilerine, şehrin geçirdiği dönüşümlere, çokkültürlü yapısına ve sosyal yaşamına ait izler bulunduran görüntülere yazılı kaynaklardan alıntılar eşlik ediyor. Bu alıntılar Batılı eser sahiplerinin bakış açısı ile 19. yüzyıl ve erken 20. yüzyıl Osmanlı/Türk edebiyatından sanatsal üretimler arasında bir diyalog imkânı yaratıyor. Sergi şehre tekrar bir güzelleme yapmak yerine, anlatının çeşitliliğini, tasvirlerin farklılığını incelemeye davet ediyor. 

Batılıların gözünden İstanbul 
İngiliz ressam Henry Aston Barker’ın 1800 yılında Galata Kulesi’nin tepesinden çizdiği eskizlere dayanarak oluşturduğu İstanbul Panoraması, elçilik sekreteri olarak İstanbul’da bulunan Philipp Franz von Gudenus’un 1741’de İsveç Elçiliği’nin çatısından yaptığı çizime ait gravür, Joseph Schranz’ın Karadeniz’den Marmara Denizi’ne Boğaz panoraması eserlerden birkaçı… Ayrıca bilinen en eski 360 derecelik panoramik İstanbul fotoğraflarını çeken sanatçı olarak tarihe geçen James Robertson’ın Bayezid Kulesi’nden çektiği Mayıs 1854 tarihli fotoğrafın sanatçının imzasını taşıyan ithaflı albümünü de sergide görmek mümkün. Sergilenen eserlerden en eskisi Hartmann Schedel’e ait Liber chronicarum (1493) iken, en yakın tarihli eserler arasında ise Alexandre V. Pankoff’un özgün tasarım ve resimlerini içeren albümü (1922-1924) bulunuyor. Göz Alabildiğine İstanbul sergisinde, şehri bir uçtan bir uca izleme imkânı veren panoramik eserler birbirinden ilginç detaylar da barındırıyor. Yerel kıyafetler içinde esnaf, öküz arabasında giden kadınlar, şapkalarıyla ayırt edilen Batılılar, çocuklar ve şehrin dört ayaklıları, İstanbul’un siluetini tamamlayan unsurlar olarak öne çıkıyor.

 

1
Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!